Bu yazı dizisinde işletmelerin kar-satış geliri tahterevallisine bindiklerinde dengeyi nasıl bulabileceklerine dair bir yaklaşım geliştiriyorum. Konuya önce durum tespiti ile başlayacağım. Devamında da bu duruma ilişkin çözüm yaklaşımım hakkında bilgi ve değerlendirmeler vereceğim ve bu değerlendirmeleri gerçek vakalar ile örneklendireceğim. Umarım keyif alabileceğiniz bir yazı dizisi olur.

 

Büyük veri ne kadar büyük?

Bir pazarlama uzmanı olarak büyük veri konusunda araştırmaya başladıkça gördüklerim, beni hep bir metot belirlemeye itti. (Aşağıda bahsedeceğim konular aslında veri madenciliğinde bazı teknik terimleri adresliyor ama teknik konuşup konuyu dağıtmaya gerek yok diye düşünüyorum)

 

  1. Elimdeki veri güvenilir bir veri mi ? Her veriyi başka bir departmanın farklı bakış açısına göre eşitlemeye kalkınca tek bir referans noktası almak daha iyi olacak galiba diye düşünmeye başladım.
  2. Veriyi işleyebilecek gerekli donanıma sahip miyim ? Baktım ki sadece binlerce satırlık Excel satış dosyalarını birbirleri ile eşleştirmeye çalışmak bile saatler alıyordu. Çoğunda bildiğim duaları okuyup umarım kilitlenmez diye ümit ediyordum. Bilgisayarın kilitlenmesi riskini düşürmek için Outlook dışında bir uygulama bile kullanamıyordum. Sonra veri madencilerinin neden Shrek bilgisayarı (ebatları çok büyük olduğu için bu adı verdim) kullandıklarını anlamam uzun sürmedi. 
  3. Verileri işledim, donanım da yetti, peki bu veri seti bana hangi mesajı vermeye çalışıyor? Bu yüzden anlam çıkarmamı kolaylaştırması için dashboard yani gösterge panelleri oluşturmam gerekti. Bu da tamam.
  4. Baktım ki hala, veri ile sağlıklı iletişim kuramıyorum görselleştirmem gerektiğini fark edip BI programları kullanmaya başladım. Bence en zor kısım burasıydı. Çünkü bu nokta "state of art" noktası. Rakamların vücut bulup el hareketleri ile bir şeyler anlattığı nokta.
  5. Şirketin kullandığı sadece 1 tane sistem olsa da tüm veri oraya aksa keşke hayali. Bu bir hayal, çünkü ERP sistemleri aslında birbirinden bağımsız onlarca yazılımın üzerine inşa ediliyor. Satış verilerini segmente etmek istedikçe başka bir CRM datası veri tabanına yolum düştü.
  6. Farklı mahallelerin delikanlıları olan CRM veri havuzu ile satış veri havuzunu birleştirmeye başlayınca bu veri havuzlarında yüzmeye başladım. Boyum bu havuzun yüksekliğine yetti ve veriyi anlamlandırıp doğru soruları sormaya başladım.

 

Doğru cevabı almak için doğru soruyu sormaya başlamak beni bir süre mutlu etti ama içimdeki büyüyen huzursuzluğu anlamak için biraz daha zaman gerekliydi. Mutluydum ama çok uzun sürmedi ve şöyle bir anda buldum kendimi: Tamam doğru soruları soruyordum ama cevaplar başka veri havuzlarının içindeki yapraklara her sabah yazılıyordu ve sadece akşama kadar kalıyordu. Bu kısa sürede cevabı bulmaya çalışıp bulsam bile veri akmaya devam ettiği için cevaplar da değişebiliyordu.

 

Doğru sorulara doğru cevapları verebilmek için hiç durmadan sormaya devam etmek gerekiyor. Basit yöntemler ile sabah başlayıp akşama kadar keşfettikleriniz sadece o günün sonuçları olarak kalabiliyor. Yani bu büyük veri ile baş etmek imkansız. Bunu da yazılımların yapması gerekiyor ve yapay zekanın da işin içinde olması gerekiyor. Sonraki yazılarımda bu yazılımlardan bahsedeceğim.

 

Sevgi, selam.